Diş implantları, eksik diş köklerinin yerine doğrudan çene kemiğine yerleştirilen titanyum vida şeklindeki yapılar olarak bilinir. İmplantlar yerleştirildikten sonra, çevreleyen kemik zamanla implantı sıkıca tutar ve kaynaşır. Ardından, implant üzerine bir kron yerleştirilerek, estetik ve fonksiyonel bir gülümseme elde edilir.

Herhangi bir dişi kaybetmek, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İmplantlar, doğal dişlere en yakın stabilite ve güvenilirlik düzeyiyle gülümsemenizi kalıcı olarak geri kazanmanıza olanak tanır.

Diş implantı yaptırmak, hayatınızı kalıcı olarak etkileyecek bir karardır. Bu tedaviyi düşünenlerin dikkat etmesi gereken birçok şeyin yanı sıra, implantın vida kullanılarak mı yoksa vida kullanılmadan mı yapılacağı da önemlidir.

Vidalı İmplantlar

Vidalı implantlar, implantı abutmente ve abutmenti krona bağlamak için yapıştırıcı kullanmadıkları için, potansiyel komplikasyonlardan muaftırlar.

Vida tutuculu ve yapıştırıcılı implantların başarısızlık oranları benzer olsa da, son çalışmalar vida tutuculu restorasyonların daha az biyolojik ve teknik komplikasyona sahip olduğunu göstermektedir. Yapıştırıcılar, enfeksiyon sorunlarına ve ileride implant başarısızlığına yol açabilecek bakteriler için uygun bir ortam sağlayabilir.

Vidalı implantların çıkarılabilir olması büyük bir avantajdır. Herhangi bir komplikasyon durumunda, kronun veya abutmentin çıkarılabilir yapısı, sorunların daha kolay ele alınmasını sağlar. Bu, implantın onarımı veya temizlenmesi gibi işlemleri basitleştirir. Ayrıca, vidalar zamanla gevşese bile, yeniden sıkılabilirler.

Ancak, vidalı implantların estetik eksiklikleri vardır. Abutment içinden posta vidalandıkları için, protezde görünür bir vida deliği kalır. Bu, özellikle ön diş implantlarında estetik bir endişe kaynağıdır.

Vidasız İmplantlar

Vidasız implantlar, vida tutuculu implantlara kıyasla daha iyi bir estetik sunar. Protezi doğrudan implant abutmentine yapıştırırlar ve bu nedenle görünür bir vida deliği olmaz. Sonuç daha doğal bir dişe benzer.

Ancak, yapıştırıcılı implantlar temizlenmesi zor olabilir. Ayrıca, fazla yapıştırıcı, enfeksiyon riskini artırabilir ve implant başarısızlığına neden olabilir. Ayrıca, yapıştırıcılı implantların çıkarılması zordur ve onarıma ihtiyaç duyduklarında, genellikle tüm restorasyonun yeniden yapılması gerekir.

Sonuç Olarak

Hangi implantın daha uygun olduğu, her vakayı ve hasta endikasyonunu dikkate alarak belirlenmelidir. Estetik ön planda ise, yapıştırıcılı implantlar tercih edilebilir. Estetik daha düşük öncelikteyse, vida tutuculu implantlar daha fazla esneklik sağlar ve enfeksiyon riskini azaltır. Her iki yöntem de uzun vadeli bir restorasyon oluşturmak için dikkatli bir planlama ve uygulama gerektirir.